• https://www.facebook.com/pages/Isparta-T%C3%BCrk-Oca%C4%9F%C4%B1/1565890796990196
  • https://twitter.com/IspTurkOcagi

" TÜRK OCAKLARI - KAMU YARARINA ÇALIŞIR DERNEK"    "Türk Ocağı, Türk’ün has ocağı, varlık ve birlik ocağı,yüksek alevlerle tütsün, muhitine nurlar saçsın; yaşasın ve yaşatsın.Türk Ocağı, Türklük güneşinin ocağıdır. Asırlarca bunu söndürmek için çalıştılar. Bu ocak hepimizi aydınlattı." (1923 Kemal Atatürk )

SDÜ Türk Yurdu Topluluğu'ndan 'Türk Tarihinin Derinliği' Konferansı

SDÜ Türk Yurdu Topluluğunun organize ettiği, İstanbul Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın konuşmacı olduğu "Türk Tarihinin Derinliği" konulu konferans 08.03.2018 Perşembe günü Üniversite Hukuk Fakültesi konferans salonunda gerçekleşti.Konferansa Prof. Dr. Bayram Kodaman, Prof. Dr. Kemal Göde,Türk Yurdu Topluluk Akademik Danışmanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül, Türk Ocağı Başkanı Op. Dr. Levent Başyiğit, SDÜ öğretim üyeleri, öğrenciler ve halkımız katıldı. Avrasya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında tarihin ilk ışıklarıyla birlikte Türk kökenli toplulukların tarihi başlar ve 21. yüzyıla kadar kesintisiz sürer. Bu uzun maceranın çok boyutlu değerlendirmeleri yapılabilir. Ancak bunların içinde bir konu vardır ki en eski dönemde de temel dinamiktir; bu konu Türk boylarıdır. Boylar Türk Milletinin ana gövdesini oluşturmuştur. Türkler bu kadar geniş sahada nasıl varlıklarını, benliklerini kaybetmeden yaşadılar? sorusunun cevabı boyların tarihinde yatar. Türkler tarihi genişliklerini de boyların dağılımına borçludur. Bir grup Türk kütlesi Orta Avrupa'da devletler kurarken, başka bir Türk kütlesi Moğolistan ya da Kuzey Çin'de siyasi organizasyonlar meydana getiriyor,İran'dan kuzey Hindistan'a kadar uzanan sahada'da yine başka devletler halinde yaşıyordu. Kısacası boylar halinde yaşamak ya da boy organizasyonları üzerinde siyasi kuruluşlar meydana getirmek Türk tarihinin en önemli özelliklerinden biridir. Benliklerini kaybetmemelerinin de en önemli sebebi budur. Günümüz dünya tarihinde Türklerin tarihi söz konusu edildiğinde akla ilk gelen Göktürk tarihidir. Çünkü Göktürkler sadece bir devlet kurmakla kalmamış, Türk adını devlet adı olarak kullanıp, bu adın yaygınlaşmasını, millet kimliğinin pekişmesini sağlamışlardır. Taşıdığı ad, siyasi ve sosyal tarihi, devlet sistemi ve unvanları, sonraki nesillere bıraktıkları hazine değerinde Türkçe yazıtlar, onları Türk tarihinde model devlet konumuna getirmiştir. Karahanlılar ve hatta Gaznelilerin Göktürk bünyesinden çıktıklarını anlayabiliyoruz. Ama Oğuz Yabgu Devleti'nden başlayarak Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti ve Ön Asya'da kurulmuş sayısız devlet ve beylik doğrudan Göktürklerin devamıdır. Kore'den Kırım'a kadar uzanan Avrasya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarına hakim olmaları, hemen bütün Türkleri bir devlet çatısı altında toplamaları, onlara ayrı bir özellik katar. Göktürk tarihini duruma göre anahtar veya şablon gibi kullanarak bütün Türk dünyası tarihini anlayabiliriz. Çin ve İran yazılı kayıtlarından anlaşıldığına göre Türklerin milattan önce üç binli yıllarda tarih sahnesinde olduğu görülmekte ve en az Çin, İran, Mısır kadar köklü bir millet olduğu gerçeğini bize hatırlatmakta... Soru, cevap kısmının ardından günün anısına hazırlanan Plaket ve hediyeler takdim edilerek, programa son verildi.

  
100 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Hava Durumu
Takvim
Saat