Isparta Türkocağı Cuma sohbetinin konusu:Prut Seferi’nin 300. Yılında Baltacı Mehmed Paşa ve Osmanlı – Rus İlişkileri ![]()
Viyana önlerinden geri çekilmek zorunda kalan Osmanlı ordusu, Kutsal İttifak Devletleri’yle 16 yıl süren yıpratıcı mücadeleler (1683 viyana bozgunu,1689 Belgrad’ın Düşüşü ve 1697 Zenta Faciası gibi) yapmış ve bunun sonucunda imzalanan Karlofça Barışı’yla 300.000 kilometrekarelik toprak parçasını kaybetmiştir. Ruslar ise İstanbul Andlaşması’yla (1700) önemli ayrıcalıklar elde etmiştir. Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyıldaki genel politikası, söz konusu andlaşmalarla kaybettiği yerleri geri almak olmuştur. Büyük Kuzey Savaşları ve İspanya Veraset Savaşları’na dâhil olmak istemeyen Osmanlı Devleti, 1709 Poltova Savaşı sonrasında İsveç Kralı XII. Karl’ın kendisine sığınması ve Rusya’nın bunu fırsat bilip Osmanlı sınırını tecavüz etmesi üzerine savaşın eşiğine gelmiştir. İsveç Kralı’nın iadesini isteyen ve ültimatomlar gönderen Rusya’ya savaş ilan eden Osmanlıların, Ruslardan önce Tuna’yı geçmesi, tüm planları alt üst etmiştir. Rus ordusu, Prut nehri boyunca Tuna nehri kıyılarına inmek üzere iken Osmanlı orduları tarafından kuşatılmıştır. Muharebe alanında iyi siper kazan Ruslar, yeterli sayıda topu olmayan Osmanlılara karşı önemli bir direniş örneği göstermiş olmasına rağmen, Rusların en zayıf olan tarafı (batı cephesi) Osmanlılar tarafından yeterince baskı altında tutulamamıştır. İsveç Kralı’nın Osmanlı ordusundaki temsilcisi Ponyatowsky, iaşe ve ikmal problemi yaşayan ve süvari eksikliği dikkat çeken Rus ordusuna saldırılmaması yönünde telkinlerde bulunmasına rağmen Osmanlı ordusu, savaş meclisinde son bir taarruz düşüncesi konusunda karara varmıştır. Osmanlı ordusu daha taarruz girişiminde bulunmadan Ruslar, diplomatik bir manevrayla Osmanlılara barış teklifinde bulunmuşlardır. Savaşı değil, müzakere şıkkını tercih eden Baltacı Mehmed Paşa (1660-1712), I. Petro (1672-1725)’yu esir, Rus ordusunu imha etmek imkân dâhilinde iken, kâğıt üzerindeki menfaatlere kapılarak önemli bir fırsatın kaçırılmasına sebep olmuştur. Prut Antlaşması’nın imzalanmasından sonra, antlaşma hükümlerine riayet etmeyen Ruslar, barış görüşmeleri sırasında Baltacı Mehmed Paşa’nın aklını çelmiştir. Ancak burada ifade edilmelidir ki antlaşma imzalanırken, Petro’nun eşi I. Katerina’nın, Baltacı’nın çadırına gidip, mücevherlerini takdim ettiği, yalvarıp yakardığı ve nihayet paşanın gönlünü alarak barışa ikna ettiği yönündeki rivayetler hakikate uygun değildir. Akdedilen antlaşma, her şeye rağmen Osmanlı Devleti için karlı idi. Lakin Baltacı Mehmed Paşa, cehaleti ve dirayetsizliği sebebiyle Osmanlı ordusunun elde ettiği avantajlı durumun kâğıt üstünde kalmaya mahkûm olduğunu anlayamamıştır. |
93 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |