Türkocakları Isparta şubesinin Pazar akşamı organize ettiği konferansın konusu “Hukuk Devleti ve Atatürk”,konuğu ise Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı sayın Vural savaş oldu. Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Türk Milliyetçisi Atatürk,Silah arkadaşları ve Şehitlerimize saygı duruşu sonrası İstiklal marşımız okundu. Ocağın 2013 yılı faaliyetlerini hatırlatan bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Şube başkanı Op. Dr. Levent Başyiğit’in açılış konuşması ve günün anısına hazırlanan hediyelerin takdimi sonrası, yoğun katılımın gerçekleştiği proğramına başlayan Savaş özetle şöyle dedi.

Hemen hemen her şeyin temeli hukuktur. Cumhuriyet de kanunla ihdas edildi,Hilafet de kanunla kaldırıldı. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde Kanun ile yapılan her düzenleme Evrensel Hukuk kuralları ile uyumlu olmak zorundadır.

Ülkemizde son yıllarda Hukuk ile izahı mümkün olmayacak yargılamalar, yapılanmalar  olmaktadır. Hukuk bilgisine güvendiğim, Büyük Türk Milliyetçisi KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı sayın Rauf Denktaş” sayın İlhan Selçuk Ergenekon davasında  sanık olarak tutuklandığı andan itibaren bu davanın daha ziyade politik olduğuna inandım. Bir hukuk Devletinde yaşanmaması gereken olaylarla karşı karşıyayız. Kimliği gizlenen muhbirler,10 sene önce ifadesi değerli bulunmayan bölücüler, sahte şahitler, düzmece delil ve iddialar bu davada rol oynamaktadır. Cumhuriyet mitinglerinde en önde yürüyen vatansever insanlar bu davanın sanıklarıdır. Kaçma ihtimali olmayan bu değerli insanlar tutuksuz ve adil yargılanmalıdır” demiştir.

Son günlerin en güncel konusu olan HSYK Kanunundaki, tek söz sahibinin Adalet bakanının olduğu  değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğunu, bırakın çok iyi bir hukukçu olmayı, sıradan bir muhakemesi olan insan bile anlayabilir. Peki neden Anayasaya aykırı olduğunu bildikleri halde çaycısından en üst kademedeki Hukukçusuna kadar her kesi ve her şeyi  değiştirme yetkisi veren kanunu çıkartma  yoluna gitmişlerdir. Çünkü bu ülkede hukuk artık katledilmektedir ve Anayasa mahkemesi iptal edene kadar hukuk dışı emellerine ulaşmayı bir yol olarak gören, Hukuku arkadan dolanan zihniyet  egemendir.

Konuşmasının ilk bölümünde Ülkemizin hızla Hukuk Devletinden uzaklaşmasına örneklerle izahat  getiren Savaş daha sonra Atatürk’lü yıllardan şöyle bahsetmiştir:

Bence 21. yüz yılın en büyük Türk Milliyetçilerinden biri Atatürk’ün Adalet bakanı  Mahmut Esat Bozkurt dur. Kendisi  Lozan’dan çok önce Kapitülasyonların kaldırılması hususunda tez çalışması yapmıştır. Cumhuriyet Savcıları sözünün isim babası da kendisidir. Bozkurt soyadını Atatürk, bu yüksek  Vatansever ruhundan dolayı ona  layık görmüştür. Medeni kanun da dahil Çağdaş en önemli kanunlar onun Adalet bakanı olduğu dönemde çıkmıştır. 1924 Anayasasında  Cumhurbaşkanı Atatürk’e TBMM ni feshetme yetkisi veren kanuna karşı çıkabilen tek Milletvekilidir. Modern Devletlerde  bunun olamayacağını  Atatürk’e kabul ettirmiştir. Bu değerli insan yolsuzluklar konusunda şöyle demektedir. ”Devlet adamları fakir ölmelidirler ki idare ettikleri Milletler mutlu ve zengin olsunlar. Devlet adamları cep doldurmaya kalkarlarsa Millet fakir,bedbaht olur. Fakir ölmek Devlet adamının süsüdür”

Atatürk’ün  dış politikası “Yurt da sulh, Cıhan da sulh” üzerine idi. İlk kez büyükelçi olup yurt dışında görev alacak olanlar Cumhurbaşkanı’na ziyarette bulunurlar ve ondan talimat alırlar. Atatürk kendine ilk yurt dışı görevi dolayısıyla gelen büyükelçilere şöyle demiştir:

1-Osmanlı imparatorluğu son dönemi ve 1. Dünya savaşı sırasında Arapların Türklere karşı olan düşmanlıklarını ve hiyanetlerini  göz önünde bulundurarak, Araplarla olan ilişkilerimizde Arap’a bulaşma sözcüğü maksadımı anlatmaya yeterlidir.

2-Büyük komşumuz SSCB ile Bolşevik ihtilali sonrası kurulan dostluğumuzu  ve ikili ilişkilerimizi, onları tahrik etmeyecek ölçüler içinde devam ettirmeli ve sürekli kılmalısınız.

3-Emperyalist batılı ülkelerle olan siyasetimizi çok dikkatli bir şekilde götürmeli ve ilişkilerimizi mesafeli bir şekilde götürdüğümüzü 3. Dünya ülkelerine hissettirerek Lider ülke konumumuzu muhafaza etmeliyiz.

Atatürk  Başbakan ve bakanlarını çok değiştirmesine rağmen, tek değiştirmediği bakan Dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Aras dır. Bu zat Atatürk’ün Dış Politikası adlı kitabında Atatürk’ün İngiltere ve batılı hiç bir ülke ile ittifak içinde olmayı arzulamadığını,Gazi'nin Doğu Akdeniz ve Avrasya ülkelerini içine alan, özgür ve tam bağımsız ülkelerin oluşturduğu, anti emperyalist mazlumlar manzumesi olarak bir ittifak düşündüğünü bildirmiştir.

İki saat süren ve büyük bir dikkatle takip edilen konferans soru- cevaplarla sonlandırılmıştır.

Yorumlar