• https://www.facebook.com/pages/Isparta-T%C3%BCrk-Oca%C4%9F%C4%B1/1565890796990196
  • https://twitter.com/IspTurkOcagi

" TÜRK OCAKLARI - KAMU YARARINA ÇALIŞIR DERNEK"    "Türk Ocağı, Türk’ün has ocağı, varlık ve birlik ocağı,yüksek alevlerle tütsün, muhitine nurlar saçsın; yaşasın ve yaşatsın.Türk Ocağı, Türklük güneşinin ocağıdır. Asırlarca bunu söndürmek için çalıştılar. Bu ocak hepimizi aydınlattı." (1923 Kemal Atatürk )

Isparta Türkocağı 100. Yıl Cuma sohbeti: "GDO’lu gıdalar'

100. Yıl Cuma sohbeti: "Gıdalarımızdaki kimyasallar, hormonlar, organik ve GDO’lu gıdalar”

Türkocakları Isparta Şubesinin organize ettiği 100. Yıl Cuma sohbetlerinin bu haftanın konuğu emekli ziraat mühendisi M. Yüce Ekinci, konusu ise gıdalarımızdaki kimyasallar, hormonlar, iyi tarım uygulamaları, organik ve GDO’lu gıdalar oldu. Türkocağı konferans salonunda saat 20:00’de gerçekleşen sohbet yoğun bir katılımla iki saat sürdü. Ülkemizdeki organik tarım çalışmalarını denetleyen özel bir firmanın denetçisi olan Ekinci bilimsel verilere dayandırdığı konuşmasında özetle şöyle dedi:”Tarımda değişim teknolojinin ve sanayinin gelişimi ile hız kazanmıştır. Özellikle hızlı nüfus artışı ile birlikte 1970’li yıllarda tarımda yeşil devrim adı verilen değişim başlamıştır. Bu değişimde sadece verim artışı hedeflenmiş sentetik tarım ilaçları ve mineral gübrelerin kullanımı artmıştır. Sürdürülebilir bir tarım yapılabilmesi için gübrelerin dengeli bir şekilde ihtiyaca göre verilmesi gerekmektedir. Ayrıca toprağın iyileştirilebilmesi için organik maddece zenginleştirilmesi gerekmektedir. Oysa kimyasal gübrelerin aşırı kullanımı ile başta verim artışı görülmekle birlikte sonradan toprakta organik maddenin fakirleşmesi ile biyolojik faaliyetlerin azalmasıyla toprağın yapısı bozulmakta ilk yıllardaki verim artışı yerini durağanlaşmaya bırakmaktadır. Bu nedenle çiftlik gübresi, yeşil gübreleme ve kompost uygulaması yapılarak daha sağlıklı bir tarım yapılabilir.

KİMYASAL GÜBRELERİN YAN ETKİLERİ:
Toprakta tuz konsantrasyonu yükselir, yani çoraklaşma başlar, mikro organizma faaliyetleri azalır, yerel ve ulusal sular kirlenir, verim ve ürün kalitesi düşer, erozyon hızlanır, bitkilerde aşırı nitrit ve nitrat birikimi olur;bu da insan sağlığını tehdit eder, ölü çocuk doğumlarına, insan ve hayvanlarda düşük doğum ağırlıklarına yol açar, çevreyi olumsuz etkiler. 

TARIM İLAÇLARI:
Tarım ilaçları bitkilerde hastalık yapan mantarlar, bakteriler, zararlı böcekler, kırmızı örümcekler, nemedotlar, kemirgenler ve yabancı otlara karşı kullanılmaktadır. Ülkemizde yılda 34. 000 ton tarım ilacı kullanılmaktadır. Dolayısıyla insan sağlığı, hayvanlar, çevre ve doğal yaşam üzerinde pek çok olumsuz etkileri bulunmaktadır. Suya, toprağa, atmosfere bulaşan tarım ilaçları besin zincirine girerek kullanıldıkları zararlılar dışındaki türlere de etki etmektedir. arıları, balıkları, kuşları, mikro organizmaları ve faydalı böceklerin üreme faaliyetlerini azaltır, öldürür.

HORMONLAR:
Tohumların erken çimlenmesi, fidelerin, çeliklerin erken ve daha güçlü köklendirilmesi, sebzelerde çiçeklenmenin teşviki, meyve tutumu ve seyreltme, iriliğinin sağlanması, olgunlaşması, erken üretim sağlanması, düşük ısılarda meyve tutumun sağlanması gibi amaçlarla hormonlar kullanılmaktadır. Aşırı hormonlu meyve ve sebze, et ve süt tüketen kişilerin çeşitli hastalıklara(kanser gibi) yakalanma riskleri yüksektir. İnsan sağlığını ve metabolizmasını olumsuz yönde etkilemektedir. 

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR ( GDO ) :
Tarlalarımızı ve sofralarımızı tehdit eden hayaletlerdir. Farklı yapılardan gen aktarılmış bitkiler ve bunlardan üretilen biyo-teknolojik gıdalardır. Tarladan sofraya tüketicinin hak ettiği güvenli gıdalar olması gerekirken neden GDO’ya ihtiyaç duyulduğunu sorgulamalıyız. Bir zamanlar bit için kullanılıp insanlara zararları olmadığı söylenen D. D. T. ‘nin insanlık üzerinde tahribat yaptığının anlaşılmasıyla dünya çapında yasaklanmasına ve 40 yıl geçmesine rağmen olumsuz etkilerinin hala sürdüğü gibi acaba GDO da yıllar sonra insanlığı bu sonuca götürecek midir?! Bu gün itibariyle GDO’lu ürünlerin sağlık açısından taşıdığı riskleri ve potansiyel zararlarını şöyle açılayabiliriz:”Yiyeceğin temel doğası değiştirilmektedir, asla insan gıdasının bir parçası olmamış organizmalardan materyal kullanılmaktadır. İnsanlarda toksik ve alerjik reaksiyonlar da artış gözükmektedir. Uzun süren sahte tazelik ve güzel görünüme karşın tat ve besin değerlerinde azalmalar mevcuttur. Antibiyotiklere direnç sağlayan genler taşımaktadır. Bu ürünler ahlaki ve dini açıdan da problemlere neden olmaktadır. Müslümanlar ve Yahudiler inançları gereği domuz geni taşıyan GDO’lu ürünler istememektedirler. Bunun gibi vejeteryan ürünlerde balık geninin de bulunması ahlaki değildir. GDO’lu ürünlerin pazara getirilmesi uzun ve pahalı bir işlemdir. Üreticilerin endişelendiği durum bu yeni bitki türlerlnin patentinin alınması ile tohum fiyatlarının yükselmesi böylece küçük üreticiler ve geri kalmış ülkeler için pahalı hale gelmesidir. Bütün bunlar nedeni ile dünya tükettiği gıdaların güvenliğini daha çok sorgular hale gelmiştir.

ORGANİK TARIM:
Ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insan ve çevreye dost üretim sistemini içermekte olup esas olarak sentetik tarım ilaçları, hormonlar, mineral gübreler ve GDO’lu üretim materyallerinin kullanılmasının yasaklanması amaçlanmıştır. Bunun yanında organik ve yeşil gübreleme, kompost kullanımını tavsiye eden, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma, doğal düşmanlardan faydalanmayı öneren , üretimde sadece miktar artışını değil aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayan alternatif bir üretim şeklidir. 
Organik tarım bir ürünün ekim veya dikiminden hemen sonra hiçbir uygulama olmaksızın kendi haline terk edilmesi veya eskimiş tarım şekline dönüş değildir. Aksine geleceğin ihtiyaçlarına yönelik görüşlere dayanan dikkat, bilgi ve özveri gerektiren bir tarımdır. Amaç öncelikle kötü gidişi durdurmak ve mümkün olduğunca çevreyi, insan sağlığını tehlikeye düşürmeden, sağlıklı ürünlerle beslenmeyi sağlamaktır. 
Organik tarım ülkemizde 1984 yılında başlamış, yurt dışı talebe bağlı olarak ürün çeşitliliği gelişmiş, günümüzde işlenmiş ürünler dahil 270 adet ürüne çıkmıştır.

İYİ TARIM UYGULAMALARI: 
Tarımsal üretimin insan, hayvan ve çevre sağlığına zarar vermeyecek şekilde kontrollü olarak yapıldığı , bu üretimin sonucunda elde edilen ürünün sertifikalandırılarak tüketiciye ulaştırıldığı işlemler zinciridir. İyi tarım uygulamaları sırasında bütün işlemler çiftçiler tarafından kayıt altına alınır. Kontroller için saklı tutulur. Bu kayıtlarda ürün çeşidi, gübre ve ilaç uygulamaları, uygulama nedenleri , teknik izin, kullanılan kimyasalların ticari ismi ve miktarı, dozu, uygulama adedi, operatörün ismi, hasat aralığı, sulama zamanı, yöntemi ve miktarı gibi bilgileri içerir. Toprağın işlenmesinde erozyonu azaltacak ve topağın fiziksel yapısını koruyacak tedbirler alınır. Hasat hijyenik koşullarda yapılır.

Yoğun sorulara muhatap olan ekinci insan sağlığını doğrudan ilgilendiren ve tehdit eden önemli bir konuda Türkocaklıları bilgilendirmiş oldu.

  
81 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Hava Durumu
Takvim
Saat