ürkocakları Isparta Şubesinin organize ettiği 100. Yıl Cuma sohbetlerinin bu haftaki konuğu emekli Eğitimci Adem ÜNLÜ, konusu ise “20. Yılında Hocalı Katliamı “oldu. Türkocağı konferans salonunda saat 20:00’de başlayan sohbet yoğun bir katılımla iki saat sürdü. Hocalı katliamının Türk’e uygulanan ne ilk ne de son katliam olduğunu belirten Ünlü, dünya Çin’nin Uygur Türklerine, Rumların  Kıbrıs Türklerine, Kırım’da, Kosova’da, Saraybosna’da, Makedonya’da, Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Irak’ın kuzeyinde Musul’da, Kerkük’te, Telafer’de Türklere uygulanan katliamlara hep seyirci kalmıştır. Hocalı katliamı da dünyanın kılını kıpırdatmadığı Türk’e yapılan katliamlardan birisidir. 2000’e 8 kala kan ve gözyaşı içinde yaşanan bu katliama, soykırıma” Azerbaycan Türkü neden maruz kaldı? diyerek söze başlayan Ünlü Hocalı soykırımını özetle şöyle ifade etti:

Aslında Azerbaycan’da başlayan  katliam geçen yüzyıldan beri devam eden bir silsile takip eder. 1829 Edirne Antlaşması ile Çar 1. Nikola’nın himayesinde Batı Azerbaycan’da bir Ermeni vilayeti kurulup, Ermenilerin bölgeye göç ettirilmelerinden itibaren huzursuzluklar başlamıştır. 1918-1920 ve 1948-1953 yılları arasında zulüm ve göçler yaşanmıştır. 1991 yılında SSCB’nin dağılması ve Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte Ermenistan Azerbaycan üzerinde toprak iddialarında bulunmaya başlamıştır. Yayılmacı, işgalci bir strateji güden Ermenistan bölgede jeopolitik konumda önemli bir yer tutan Hocalıyı ele geçirmek  için plan yapar. 1992 Şubat’ında harekete geçer. Önce bölge halkının tarım alanları, ormanları tahrip edilip yakılır. Su ve enerji hatları imha edilir, elektrikleri kesilir. Kent abluka altına alınır. Ağır silahlarla ve bombardımanla şehrin merkezi noktalarına yoğun saldırılar yapılır. Savunma gücü, direnci ortadan kaldırıldıktan sonra şehre girilerek, öldürmeler başlar. Önceden sivil halkın geçişi  için açtıklarını söyledikleri koridorda sivil halkı kurşuna dizerler. Hamile kadınlar, çocuklar, yaşlılar akıllara sığmaz işkencelerle şehit edilirler. Hocalı’da bir insanlık vahşeti yaşanır. 63 çocuk, 106’sı kadın, 70 ‘i yaşlı olmak üzere 613 kişi vahşice katledilir. 8 aile hiçbir ferdi kalmaksızın tamamen yok edilir. Bu faciada 150 kişide kaybolmuştur. Ayrıca Hocalı’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri de bu katliamdan nasibini almış, yıllardır muhafaza edilen kültür abideleri, tarihi mekan, anıt ve müzeler tamamen yok edilmiştir.

Azerbaycan Türküne yaşatılan bu vahşeti, soykırımı görmezlikten gelmek Ermenilerin hukuk, adalet  ve insanlık dışı uygulamalarını onaylamak anlamına gelir. Sevgili Türkocaklılar konuşmamın başında bahsettiğim  bu ve benzeri  Türke karşı yapılan katliamları, soykırımı araştırmak, bilmek, öğrenmek ve bunlardan ders çıkarmak zorundayız. 1915 yılında yapıldığı iddia edilen Ermeni soykırımı konusunda Türkiye’nin kendisi ile yüzleşmesini, özür dilemesini isteyen ve hepimiz Ermeniyiz diye yürüyen, yürüyenlere alkış tutan günümüz bazı sözde Türk aydınları?! geçen hafta yapılan Hocalı katliamını protesto mitinginde “hepimiz Türküz “pankartından rahatsız olmuşlar, ırkçı girişim olarak değerlendirmişlerdir. Türk milleti bütün bu olup bitenleri büyük bir metanetle, sabırla ve ibretle izlemektedir.   
Hocalı soykırımının 20. yılında kaybedilen şehitlere Allahtan rahmet Azeri kardeşlerimize ve Türk dünyasına baş sağlığı diliyorum.

Yorumlar